Halk dilinde eğri çarpık dişlerin düzeltilmesi anlamına gelen ortodonti, bilimsel olarak diş ve çenelerdeki düzensizliklerle uğraşan bir bilim dalıdır. Dişlerde ve çenelerde meydana gelen düzensizlikleri düzeltmek için uygulanan tedavidir. Ortodontik tedavi, gelişmiş ülkelerde dişhekimliğinin en ön sırasında yer alan tedavi tekniğidir. Diş düzensizliklerinin neden olduğu periodontal problemlerinin meydana getirmesini engeller, iyi bir ağız hijyeni için ortam hazırlar. Dişler düzeldikçe çenelerin kapanışıda düzeleceğinden çene eklemlerinde meydana gelen ağrılar, zorlanmalar ve tıkırtı şeklindeki sesler ortadan kaldırılır ya da bu olumsuzlukların hiç oluşmamasını sağlar.
Ortodonti, diş hekimliğinin çeneler ve dişlerin konumlarıyla ilgili anomalilerin hareketli veya sabit aygıtlar kullanılarak düzeltilmesiyle uğraşan bir bilim dalıdır. Bu konularda uzmanlaşmış diş hekimine ortodontist denilmektedir.
Çapraşık ve kötü konumlanmış dişler, ne kadar fırçalanırsa fırçalansın, tam olarak temizlenmesi zordur. Mutlaka diş aralarında gıda artığı kalır ve bu nedenle genellikle diş aralarında çürükler ve diş eti hastalıklarına yakalanma riski yüksektir. Bu tür diş eti problemlerinde kemik kaybı ve dişlerin erken yaşta kaybedilme riski vardır.
Ayrıca kapanış bozuklukları, çene kaslarında daha fazla baskıya neden olarak; Temporomandibular eklem problemlerine ve böylece baş ağrısına, sırtta ve omuzda ağrıya neden olabilirler.
Çenelerde meydana gelen gelişimsel ve doğumsal problemlerde yüz estetiği çok fazla etkilenir ve hastalarda psikolojik problemlere neden olabilir.Çapraşık dişler, estetik olarak istenmeyen bir görünüme sebep olurlar. Bu nedenle gülerken ağzın kapatılması çok karşılaşılan bir sonuçtur.
Ayrıca bu tür malokluzyonlu bireyler ağızlarını tam olarak kapatamayıp ısırma, çiğneme, solunum problemleri yaşarlar
Ortodontik tedavi ile hem estetik bir görünüme hem de sağlıklı dişler, dişetleri, eklemlere sahip olabilir ve hayat kalitenizi yükselterek psikolojik açıdan daha mutlu olarak genel sağlınızı da korumuş olursunuz.
Amerikan Ortodontistler Derneği çocukların 10 yaşından önce ortodontik gözleme girmesini tavsiye eder. O yaşlarda yeterince kalıcı diş çıktığından, olası sorunları görmek mümkündür. Ama bütün kalıcı dişler çıkana kadar beklememelisiniz.
7-8 yaşlarındaki çocuklarda ise büyüme ve gelişimi bozabilecek sorunların erkenden saptanabilmesi için ortodontik muayene çok yararlıdır. bazı durumlarda da sorun erkenden belirlendiği halde,ortodonti uzmanı çocuğu belirli aralıklarla kontrole çağırarak tedavi için en uygun zamanı bekleyebilir
Ortodontik tedaviye erken yaşta başlamanın bir çok avantajı vardır. Örneğin çocuklar büyürken genişleme aletleri damağın genişliğini ayarlamak için modifiye edilebilir ve böylece dişlerin daha düzgün çıkması sağlanır. Böyle tedavilerin erken yaşta yapılması hastanın ortodontik potansiyelini arttırır.
Süt dişlerindeki çürüklerin ve süt dişlerinin zamanından önce çekilmesinin; ortodontik bozukluklara, daimi dişlerin çene kemiği içerisinde gömük kalmasına neden olduğu kanıtlanmış bir gerçektir.
Bunun dışında, bebeklik döneminde anne sütüyle yetersiz beslenerek veya biberon ve yalancı emzik kullanımına yönelik yapılan yanlışlıklar; çocukluk dönemindeki parmak emme, dudak emme, dil itimi ve ağızdan solunum gibi kötü alışkanlıklar da ortodontik sorunlara yol açabilmektedir. Ağızdan solunum durumunda burun solunumunu önleyen sorunlar varsa, bunları gidermeye yönelik olarak kulak-burun-boğaz uzmanlarıyla ortak çalışılmaktadır.
Ortodotik tedaviler, gerekli oral ve radyolojik tetkikler sonucunda artık yaş sınırı tanımaksızın uygun olan her bireye yapılabilmektedir.
Çoğu insan ortodontik tedaviye kalıcı dişlerin çoğunun çıktığı ve tedavinin en etkili olduğu ergenlik çağında başlar.
Yükselen diş sağlığı bilinciyle yetişkinler de artan sayılarla ortodontik tedavi görmektedirler. Fakat yetişkin tedavisi daha karışıktır ve bazen bir sorunu gidermek için birden fazla uzman gerekebilir.
Dişleri ve çeneleri ilgilendiren her türlü anomali.
Çenelerin ve dişlerin Ortodontik tedaviye ilaveten cerrahi olarak düzeltilmesi. Eğer hastamız erişkin dönemdeyse (büyüme gelişim bitmişse) ve alt-üst çeneler arası uyumsuzluk yalnızca diş çekimi yaparak düzeltilemeyecek kadar şiddetliyse, cerrahi tedaviden başka seçeneğimiz kalmamış demektir.
Ortognatik cerrahi tedavi hastalarımızın fonksiyon, fonasyon ve yüz estetiğini çok olumlu yönde geliştiren oldukça faydalı bir tedavi seçeneğidir. Başarılı bir ortognatik cerrahi tedavisi için plastik cerrah, ortodontist ve diş hekiminin kooperasyon içinde olması gereklidir. Tedavi ekibindeki her doktorun, doğru tanı koyması, tedavi planını ve gerekli tedavileri yapması, gerekli durumlarda diğer branşlardaki doktorlarla konsultasyon yapması önemlidir.
Malokluzyonun tipine göre 6ay-1yıl arası cerrahi öncesi bir sabit ortodontik tedavi sonrasında ameliyat olunur ve operasyon sonrasında ortalama 4-6 ay kadar daha sabit ortodontik tedavi sürer ve hastamızın aktif tedavisi sonlandırılır.
Dişlerin üzerine vestibül (dudak ) tarafı veya lingual (dil) tarafına sabit apareyler uygulamak suretiyle dişlerdeki konum bozukluklarının giderilmesi için uygulanan tedavi yöntemleridir. Hastanın yaşına, malokluzyonun tipine göre, daimi diş çekimli veya çekimsiz tedavi alternatifleri kişiye özel olarak uygulanmaktadır.
Sabit apareyler metal veya şeffaf olarak iki ana gruba ayrılmaktadır;
Estetik Braketler; Diş renginde olup dışardan bakıldığında gri renkli bir görünümü olmadığı ve çok belli olmadığı için estetik materyallerdir.
Sabit tedavi yöntemlerinden biridir. Her ortodontist tarafından tercih edilmemektedir. Doktorunuzun bu tedavi yöntemini kullanıp kullanmadığını mutlaka sormalısınız. Bu tedavi de hastalar için en büyük avantaj, tedavimiz için kullanılan dişlerin üzerine yapıştırılan sabit apareylerin, dudak tarafında değil dil tarafında olmasıdır. Böylelikle dişlerin üzerinde hiçbir şey gözükmez.
Oldukça estetik olan bu tedavi yönteminde tedavi süresi, vestibülden uygulanan sabit tedavilere göre biraz daha uzun sürmekte olup, hastaların karşılaştığı en büyük problem konuşma bozukluğudur. Apareyler dil tarafında olduğundan, sesler çıkarken bu apareylere çarparak çıkacağı için ‘’t’’ ‘’s’’ ‘’d’’ gibi bazı harflerin fonasyonu çok güç olacaktır. Ayrıca dil ucunda hafif tahrişler de olabilmektedir. Hastaların bunlara alışması 6 aylık bir süreyi kapsayabilmektedir.
Bu yöntem diğerlerine göre biraz daha pahalı bir yöntemdir.
İngilizce de ‘’İnvisiblebraces’’ gözükmeyen diş telleri (braketler) olarak adlandırılan gözükmeyen şeffaf damaklıklarla dişlerdeki çapraşıklığın düzeltildiği tedavi şeklidir. Bu yöntem diş teli taktırmadan dişlerindeki çapraşıklıklara çözüm arayan ve genellikle erişkin hastaların tercih ettiği bir yöntemdir.
Bu yöntemde hastanın ölçüsü alınır ve ölçülere uygun dişlerin hareketini sağlayacak şeffaf plaklar (düzelticiler) üç boyutlu özel bilgisayarlı sistemler ile hazırlanır. Dişlerin düzgün sıralanmasını sağlayacak bu düzelticiler, belli aralıklarla yenilenir.
Hastalar hiç sabit diş teli kullanmadan düzgün dişlere kavuşurlar. Takıp çıkarılabilen apareyler oldukları için hasta kooperasyonu ve motivasyonu tedavi başarısını etkilemektedir.
Hareketli apareylerle yapılan tedavilerde tedavi başarısı %50 doktora %50 hastaya bağlıdır. Apareylerin takılmasında hasta kooperasyonuna ihtiyaç vardır.
Ortodontik tedavi sırasında ve sonrasında en çok dikkat edilmesi gereken nokta, dişlerin doğru fırçalanmasıdır. Ağız hijyeninin sağlanması, dişlerin ve dişetlerinin sağlıklarının korunması açısından çok önemlidir. Tellerimiz, dişlerimizin etrafında tutucu alanlar oluşturarak dişlerimizin daha kolay kirlenmesini ve daha zor temizlenmesine neden olur. Hem kötü görüntülerin önlenmesi, hem de çürük oluşumunun engellenmesi amacıyla dişler, her yemekten sonra fırçalanmalıdır. Fırçalamada dikkat edilmesi gereken nokta, braketlerimizin etrafınının ve tellerle diş eti arasının tamamen temizlenmesidir. Çeşitli firmaların ortodontik diş fırçaları bulunmaktadır. Bununla birlikte, kendi diş fırçanızı kullanmaya devam edebilirsiniz. Diş fırçanızın başı küçük ve yumuşak sertlikte olmalıdır.
Diş ipi ve ara yüz fırçası kullanımı da ağız hijyeninin sağlanması açısından önemlidir. Ara yüz çürüklerinin önlenmesi amacıyla günde bir kere diş ipi kullanmalıyız. Ara yüz fırçaları da, normal fırçayla ulaşamadığımız yerlerin temizliğinde kullanılabilir.
Tedavi sırasında dikkat etmemiz gereken bir başka nokta da, braketlerimize veya hareketli aygıtlarımıza zarar vermemektir. Braketlerimiz, dişlerin üzerine özel yapıştırıcılar kullanılarak yapıştırılmaktadır. Bu yapıştırıcının gücü, tedavi sırasında braketleri yerlerinde tutacak, tedavi sonrasında da diş yüzeylerine zarar vermeden sökülecek şekilde özel olarak ayarlanmıştır. Sert ve çekirdekli gıdaların (Kuruyemiş, cips, erik vb gibi) kontrolsüz olarak ısırılması, veya sivri cisimlerle tellerimizle oynanması sonucunda braketlerimiz kopabilir. Braket kopması, planlananın dışında kliniğimize gelmenize, normal randevularınızın süresinin uzamasına ve tedavinizin daha uzun sürmesine sebep olacaktır. Tellerimizin takıldığı andan itibaren ilk bir kaç gün, dişlerimizde ve dişetlerimizde sızlama tarzı ağrılar, sallanma hissi ve yanaklarımızda küçük beyaz yaralar görülebilir. Bunlar, ağız dokularımızın ve dişlerimizin doğal bir alışma süresidir. Bu süre içinde ağız bakımımızın eksiksiz yapılması çok önemlidir. Görülen rahatsızlıklar, kısa süre içerisinde düzelecektir.